Türkiye’nin Jeopolitik ve Jeoekonomik Gücü
Dünya, Türkiye’nin jeopolitik ve jeoekonomik potansiyelinin fazlasıyla farkında. Coğrafi konumumuz, enerji koridorları üzerindeki hakimiyetimiz, üç kıtanın kesişim noktasında yer alan stratejik limanlarımız ve genç, dinamik iş gücümüzle, küresel ticaretin en kritik aktörlerinden biri olabiliriz.
Ancak görünen o ki, bu potansiyelin farkında olmayan yalnızca biziz.
Yabancı lojistik devleri Türkiye’ye yoğun ilgi gösterirken, birer birer satın alınan yerli lojistik firmaları, limanlar, depolar ve kritik taşıma hatları; dış dünyanın bizim lojistik gücümüzü bizden daha iyi okuduğunu kanıtlıyor.
Asıl soru şu
Biz kendi değerimizin ne zaman farkına varacağız?
Ne zaman bu satın almaları sadece döviz girişi değil, stratejik değer kaybı olarak görmeye başlayacağız?
Ne zaman ülke içi birleşmelerle daha büyük, daha güçlü yerli markalar yaratıp, bölgesel değil küresel lojistik oyuncusu olmayı hedefleyeceğiz?
Dünya bizim lojistik altyapımızı, coğrafi üstünlüğümüzü ve veri akışımızı kontrol etmek için adım adım ilerlerken, biz hala değerimizi satıp iyi fiyat aldığımızı sanmaya devam mı edeceğiz?
Değerin Farkına Varmak
Türkiye, tarih boyunca sahip olduğu jeopolitik ve jeoekonomik avantajlarıyla ticaretin ve medeniyetlerin kesişim noktasıydı.
Bugün ise küresel ticaretin yeniden şekillendiği, tedarik zincirlerinin çeşitlendiği ve üretimin Asya’dan Avrupa’ya kaydığı bir dönemdeyiz. İşte bu yeni dönemde, Türkiye’nin avantajları hiç olmadığı kadar kıymetli.
Dünya devleri bunun farkında
Son yıllarda Türkiye’deki lojistik firmaları birer birer yabancı sermayenin kontrolüne giriyor. Ülkenin lojistik damarları ele geçirilirken, kamuoyu ve sektör oyuncuları bu süreci yeterince tartışmıyor.
Türkiye’nin Benzersiz Jeoekonomik ve Jeopolitik Gücü
Coğrafi Avantajlar
- 3 kıtanın birleşim noktasında.
- 4 saatlik uçuş mesafesinde 1,5 milyar insan.
- 8 ülkeye kara sınırı, 4 denize kıyısı.
- Orta Koridor ve Güney Koridor’un kesişiminde.
- Kanal İstanbul, Marmaray, Bakü-Tiflis-Kars gibi mega projeler.
Enerji ve Veri Lojistiği
- Azerbaycan, İran, Irak ve Rusya’dan petrol ve doğalgaz boru hatları.
- Kritik telekom ve veri hatlarının geçiş noktası.
- Enerji lojistiğinde artan küresel rol.
Modern Lojistik Altyapısı
- 219 organize sanayi bölgesi.
- 25 liman ve 60 yük limanı.
- 22 hava kargo terminali.
- 10.000 km demiryolu, 3.500 km otoyol ağı.
Satın Almalar Görünmeyen Tehlike
Son 10 Yılda Neler Oldu?
DHL, CEVA, Maersk, CMA CGM, Dfds, DB Schenker gibi devler, Türkiye merkezli birçok lojistik şirketi ve limanı satın aldı.2023–2025 arasında 11 yerli lojistik firması yabancı sermaye kontrolüne geçti. Özellikle depolama, e-ticaret lojistiği ve proje taşımacılığı yapan firmalar hedefte.
Şuraya küçük bir soru bırakmak istiyorum. Peki neden en stratejik alanlar hedefte?
Kısa Vadede Kazanımlarımız
- Döviz girişi.
- Teknoloji ve know-how transferi.
- Yeni iş imkanları.
Uzun Vadede Risklerimiz
- Stratejik lojistik verisinin yurt dışına taşınması.
- Kritik taşıma hatlarının kontrolünün kaybı.
- Ulusal lojistik karar mekanizmalarının zayıflaması.
- Kriz ve savaş senaryolarında dışa bağımlılık.
Neden Ülke İçi Birleşmeler Gerekli?
Avantajları Saymakla Bitmez Lakin ben birkaç örnek vereyim istiyorum
- Ölçek ekonomisi sağlanır.
- Uluslararası ihalelerde rekabet gücü artar.
- Sektörel know-how içeride kalır.
- Kritik veriye sahip çıkılır.
- Krizlere karşı ulusal refleks gelişir.
- Bölgesel değil, küresel üs olma yolunda ilerleme sağlanır.
Çin Neden Dünya Devi Olma Yolunda Doğru Bir Örnek?
Çin, COSCO ve China Shipping’i birleştirerek dünyanın en büyük konteyner taşımacılığı filosunu kurdu.
Aynı modeli Türkiye neden uygulamasın?
Türkiye Lojistik Üssü Olabilir mi?
Ben bunu yıllardır söylüyorum.
Türkiye, coğrafi ve jeoekonomik üstünlüğüyle dünyanın lojistik kalbi olabilir.
Üç kıtayı birbirine bağlayan, enerji koridorlarının merkezinde yer alan, dört denize kıyısı olan, milyarlarca dolarlık ticaretin doğal geçiş noktası başka bir ülke yok.
Fakat her geçen gün, bu potansiyelin ülkemiz adına büyük bir kayıp olarak heba edildiğine şahit oluyorum. Yabancı devler Türkiye’nin değerini bizden daha iyi okuyor. Biz ise stratejik birleşmeler yerine damarlarımızı bir bir satmaya devam ediyoruz.
Peki Neden Olmuyor?
- Ülke içi birleşmeler ve stratejik ortaklıklar eksik.
- Devlet destekli lojistik fonları yok.
- Dijitalleşme ve yeşil lojistik yatırımları yetersiz.
- Veriye dayalı, blockchain tabanlı yönetim sistemleri geliştirilmiyor.
- E-ticaret lojistiğinde express kargo üsleri yaygın değil.
- Yat limanı ve enerji taşımacılığı üsleri planlanmıyor.
Alan | Türkiye’nin Potansiyeli |
Orta Asya – Avrupa Taşımacılığı | %35 pazar payı hedefi |
E-ticaret Lojistiği | Bölgesel merkez olma potansiyeli |
Enerji Lojistiği | Stratejik geçiş noktası |
Soğuk Zincir Lojistiği | Gıda ve ilaç lojistiğinde üs olma şansı |
Savunma Lojistiği | Bölgesel kontrol noktası |
Lojistikte Ulusal Strateji Manifestosu
- Stratejik sektör listesi oluşturulmalı.
- Kritik lojistik firmalarının yerli kontrolü sağlanmalı.
- Yerli birleşmelere vergi teşviki ve finansman desteği verilmeli.
- Dijital lojistik platformları desteklenmeli.
- Lojistik serbest bölgeler planlanmalı.
- Enerji ve veri lojistiği altyapısı ulusallaştırılmalı.
Değerimizi Satmayalım, Birleşelim
Türkiye, jeopolitik ve jeoekonomik gücüyle sadece bölgesel değil, küresel lojistik devi olabilir.
Bunun yolu:
- Yerli firmaların birleşmesinden.
- Kritik altyapının milli kontrol altında tutulmasından.
- Toplum ve iş dünyasında stratejik sektör bilincinin güçlendirilmesinden geçiyor.
Artık ülkemizin damarlarını satan değil, bu damarlara can suyu olacak akılcı birleşmeler ve vizyoner yatırımlar zamanı.
Sevgiyle Kalın.