Küreselleşme dünyanın küçük bir köye dönüşmesini sağladığı gibi, ülkelerin birbirleri ile ticaretini muazzam geliştirmiştir. Dünyanın yaşadığı birkaç küreselleşme aşaması lojistik üzerine olmuştur. 21. yy’da dünya üzerinde yaşanan büyük gelişmelerin lojistik üzerine olması, bu sektörün 200 senedir öneminin azalmadığını göstermektedir.
Dünya Bankası’nın 2010 yılında yayınladığı raporda “Dünya genelindeki ticaret hacmi, giderek artan oranda küresel ve verimli lojistik ağ alt yapılarının bulunduğu ülkeler arasında gelişmektedir.” şeklinde bir değerlendirme yer almaktadır. Günümüzde lojistik sektörünün önemi gittikçe artmakta vetüm işletmeler tarafından lojistik hizmetlerinde farklılık yaratma rekabetçi üstünlük aracıolarak ele alınmaktadır. Artan ticaret hacmi, lojistik hizmetlerin daha etkin ve verimli yapılmasını zorunlu kılmaktadır.
Dünya Bankası tarafından yapılan araştırmada, dış ticaret yüklemelerinde yaşanan bir günlük gecikmenin ticaret hacmini% 1 oranında azalttığını tahmin etmektedir. Yine aynı araştırmada, bu etkinin zamana duyarlı olan tarım ürünlerinde ihracatı % 7 oranında azaltacağını göstermiştir.
Dünyada Lojistik Nasıl Gelişiyor?
Dünyada lojistik, özellikle içerisinde bulunan fonksiyonlarının rekabette avantaj sağlamasından dolayı gelişmektedir. Lojistik şirketleri tedarik zinciri kavramının işletmecilik dünyasında gördüğü önem, bu felsefenin işletmelere, özellikle önemli rekabet avantajları sunması gibi sebepler ile hizmetlerini geliştirmekte, dış kaynak kullanımının işletmeler tarafından benimsenmesi sayesinde hizmetlerini arttırmaktalardır.
Ülkemizde lojistik sektörü, milenyum çağında, yerli şirketlerin yanında uluslar arası şirketlerle de iş birliğine giren, yurt dışına şubeler açan, hizmet kalitesi devamlı artan, dinamik bir sektör durumuna gelmiştir.
Türkiye’nin bölgesel güç olma yanında küresel güce dönüşmesi sağlam ve güçlü ekonomi ile gerçekleşecektir. ‘’Güçlü lojistik güçlü Türkiye’’ sloganı ile yola çıkan lojistik dinamikleri, sektörün önemini vurgulamaktadır. Türkiye’nin son yıllarda gerçekleştirdiği mega projeler incelendiğinde büyük çoğunluğunun ulaştırma sektörü ile ilgili olduğu görülecektir. Sağlam lojistik alt yapısı olan ülkelerin taşımacılık başta olmak üzere lojistik maliyetlerinin minimum olduğu bilinmektedir. Ekonominin en temel düşmalarından enflasyonun ise lojistik maliyetlerde yaşanan artışa doğrudan bağlı olduğu görülmektedir. Uzun vadede açılan ve açılacak ulaşım projeleri enflasyonu sabitleyeceği gibi lojistik maliyetlerinde şirketlere büyük avantajlar sağlayacaktır. Küresel çapta ise ülke dinamiklerine büyük fırsat getirecektir.
Ömer Sacar
MEB Lojistik Öğretmeni