İş dünyasında sık sık tekrar ettiğim bir cümle var:
“Bir şirketin stokları sadece ürün değil, nakittir.”
Ancak iş dünyasında birçok yönetici, sadece finansal tablolarına bakarak kârlılığı ölçerken, depolarda sessizce kaybolan değerleri gözden kaçırıyor.
Oysa gerçek kayıp, o stoklarda… rafta kalmış ürünlerde, yanlış planlanan siparişlerde, geciken sevkiyatlarda ve en önemlisi, şirketin sahnesiyle sahası arasındaki kopuklukta gizli.
Aynı Gösteride, Farklı Senaryolar
Birçok şirkette yönetim toplantılarında büyük hedefler, yeni yatırımlar, ERP sistemleri, lojistik çözümleri masaya yatırılır. Harika planlar yapılır, vizyoner sunumlar hazırlanır.
Ancak asıl sorun burada başlar:
Bu planlar çoğu zaman sahadaki gerçeklerle örtüşmez.
Strateji masasında alınan kararlar, depo şefiyle, üretim planlamacıyla, sevkiyat sorumlusuyla aynı dili konuşmaz.
Bir bakarsınız, şirketin sahnesinde başka bir oyun oynanırken, sahada bambaşka bir senaryo yazılmaktadır.
Ve sonuçta:
- Siparişler doğru planlanmaz
- Ürünler rafta çürür
- Stok devir hızları düşer
- Fazla stok veya stokta yok krizi baş gösterir
- ERP raporları ile gerçekler çelişir
- Ve tüm bu sessiz kayıplar, yıl sonunda kârlılığı kemiren görünmez canavarlara dönüşür.
Stok Kayıpları Neden Fark Edilmez?
Bu kayıplar çoğu zaman finansal tabloların dipnotlarına düşmez.
Hatalı sipariş, zayi ürün, kayıp stok… bunlar “işin doğası” denilerek normalleştirilir.
Oysa her kayıp ürün, aslında kasadan çıkan nakittir.
Bugün Türkiye’de birçok büyük şirketin ERP sistemlerinde stokta var görünen ürünlerin, sahada olmadığını hepimiz biliyoruz.
Yaptığımız anketlerde sektör profesyonellerinin %98’i bu sorunla karşılaştıklarını belirtiyor.
Peki Başarılı Şirketler Ne Yapıyor?
Bu sorunu aşan şirketlerin ortak bir sırrı var:
Sahne ve sahayı ortak bir dilde buluşturmak.
Yani;
- Yönetim, strateji üretirken sahadan gelen operasyonel verileri ve günlük sorunları dikkate alıyor
- Operasyon ekipleri, alınan kararların arkasındaki vizyonu ve şirket hedeflerini biliyor
- ERP raporlarıyla depo rafları birebir örtüşüyor
- Stok devir hızı yükseliyor
- Atıl stok oranı azalıyor
- Tedarik zinciri sağlıklı işliyor
Kısacası; aynı senaryoyu oynayan tek ekip haline geliyorlar.
Şimdi Soru Sizin Şirketinize
- Sahne ve saha sizin işinizde aynı dili konuşuyor mu?
- Yönetim kararları, operasyonu gerçekten destekliyor mu?
- Sahadan gelen veriler, strateji masasında anlam buluyor mu?
İster üretim yapın ister ticaret…
Bu sorulara dürüstçe cevap verdiğinizde, şirketinizde stok yönetimindeki görünmeyen kayıpları ve fark edilmemiş fırsatları keşfetmeye başlayacaksınız.
Unutmayın
Stok, ürün değil; nakittir.
Nakdinizi rafta unutmayın.
Özetle
Stok kaybı, şirketin sessiz krizidir.
Ve bu kriz, ancak sahne ve saha ortak dili konuşursa aşılır.