GÜNÜMÜZ TEKNOLOJİLERİ TRAFİK KAZALARININ ÖNLENMESİNDE ÇOK ÖNEMLİ ROL OYNUYOR
Trafik günlük yaşamımızın vazgeçilmez olgularından biridir. Karayolu trafik kazaları nedeniyle her yıl 1,3 milyon insan hayatını kaybetmekte ve milyonlarca insan yaralanarak kalıcı olarak sakat kalmaktadır. Karayolu trafik ölüm ve yaralanmalarının %90’ı düşük ve orta gelirli ülkelerde yaşanmaktadır. Karayolu trafik kazalarının mutlaka mücadele edilmesi gereken bir sorun olduğu Birleşmiş milletler ve üye devletleri tarafından kabul edilmektedir. Ancak sadece son on yıl içerisinde bu mesele önem kazanmış, uluslararası sağlık ve kalkınma konusundaki en önemli sorun olarak dünya gündeminde hak ettiği yeri almıştır.
Ülkemizde bu kapsamda yapılmış bir çalışma olmamakla birlikte, Avrupa Birliği ülkelerinde trafik kazalarının azaltılması kapsamında çalışmalar yürüten bir sivil toplum kuruluşu olan European Transport Safety (ETSC)’nin 2017 yılında paylaştığı bilgiye göre Avrupa Birliğinde meydana gelen trafik kazalarının %40’nın iş hayatından kaynaklı sürücü ve taşıt hareketinden olduğu belirtilmektedir.[1]
Ülkemizdeki yasalar, iş hayatından kaynaklı trafik kazalarını iş kazası olarak kabul etmektedir. 5510 sayılı Kanunun (Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu (Kabul Tarihi 31.05.2006) Madde 13- İş kazası; Bir işverene bağlı olarak çalışan sigortalının, görevli olarak işyeri dışında başka bir yere gönderilmesi nedeniyle asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda, Sigortalıların, işverence sağlanan bir taşıtla işin yapıldığı yere gidiş gelişi sırasında meydana gelen ve sigortalıyı hemen veya sonradan bedenen ya da ruhen özre uğratan olaydır.
6331 Sayılı İş Güvenliği Yasası (30 Haziran 2012) MADDE 3 g) İş kazası: İşyerinde veya işin yürütümü nedeniyle meydana gelen, ölüme sebebiyet veren veya vücut bütünlüğünü ruhen ya da bedenen engelli hâle getiren olaydır, denmektedir.
Kazaları önlemek yükümlülüğü de yine yasa ile işverene verilmiştir. 6331 İş Güvenliği Yasası (30 Haziran 2012) Madde 4 – (1) İşveren, çalışanların işle ilgili sağlık ve güvenliğini sağlamakla yükümlü olup bu çerçevede; Mesleki risklerin önlenmesi, eğitim ve bilgi verilmesi dâhil her türlü tedbirin alınması, organizasyonun yapılması, gerekli araç ve gereçlerin sağlanması, sağlık ve güvenlik tedbirlerinin değişen şartlara uygun hale getirilmesi ve mevcut durumun iyileştirilmesi için çalışmalar yapar, denmektedir.
Trafik Kazalarının Nedenleri
- İnsan Faktörü: Trafik kazalarının çoğunun temel nedeni, sürücülerin hataları veya dikkatsizliği olarak belirlenmiştir. Hız yapma, trafik kuralı ihlali, alkollü araç kullanma, dikkat dağıtıcı unsurlar (cep telefonları, yolcu sohbeti vb.) ve yorgunluk gibi faktörler, trafik kazalarının ana nedenleridir.
Trafik kazaları ülkemizde %98 oranında sürücü, yolcu ve yaya yani insan faktöründen kaynaklı olup, kısaca trafik kuralları ihlalleri sebebiyle vahim sonuçlar ortaya çıkmaktadır. Trafik kazaları sonucu başta can kayıpları olmak üzere fiziksel, ekonomik ve sosyal kayıplar yaşanmaktadır.
- Yol ve Altyapı Faktörleri: Yetersiz veya kötü durumda olan yollar, trafik işaretlerinin eksikliği, yanlış yönlendirmeler ve trafik düzenlemeleri, trafik kazalarına katkıda bulunan diğer faktörlerdir. Yetersiz altyapı, trafik akışını düzenlemekte zorluklar yaratır ve kazaların meydana gelmesine zemin hazırlar.
Trafik akışının süregeldiği kullanılan alanlar ile bu alanlarda kişisel algı ve dikkat düzeyini etkileyen diğer alanlardan oluşan etmen çevre olarak değerlendirilebilir. Çevresel faktörler kapsamında; yolun geometrisi, yapım kalitesi ve bakımı, geçit ve kavşakların varlığı ve kullanışlılığı, trafik kontrol ve işaretlerinin yerleri, sürekliliği ve görünürlüğü ve sürüş ortamlarının çeşitliliği, sürücü performansını ve taşıt tasarımını etkileyen önemli faktörlerden bazılarıdır. 2019 ve 2020 TÜİK verilerine göre yoldan kaynaklı kaza oranı yaklaşık %0,5′ civarında olduğu görülmektedir.
- Araç Faktörleri: Araçların teknik durumu, güvenlik özellikleri ve bakım düzeyi de trafik kazalarının nedenlerinden biridir. Fren sistemi arızaları, lastik patlamaları, aydınlatma eksiklikleri ve diğer araç arızaları, kazaların oluşmasına katkıda bulunabilir.
Trafik Kazalarını Önleme Stratejileri
1.Eğitim ve Farkındalık: Sürücülerin trafik kurallarına uyumu ve dikkatli sürüş alışkanlıklarının geliştirilmesi için eğitim ve farkındalık kampanyaları önemlidir. Sürücü eğitimi programları, trafik kurallarıyla ilgili bilgi ve farkındalığı artırarak trafik kazalarını azaltmada etkili olabilir.
2.Altyapı İyileştirmeleri: Yolların ve trafik işaretlerinin iyileştirilmesi, trafik akışını düzenlemek ve kazaları önlemek için önemlidir. Yaya geçitlerinin ve bisiklet yollarının düzenlenmesi, trafik güvenliğini artırabilir.
3.Teknolojik İlerlemeler: Araçlarda güvenlik teknolojilerinin kullanımı, trafik kazalarını azaltmada etkili olabilir. Otomatik fren sistemi, şerit takip sistemi ve hız sınırlayıcılar gibi özellikler, sürücülerin hatalarını düzeltmek ve kazaları önlemek için tasarlanmıştır.
Trafik Kazalarının Önlenmesinde Teknoloji Kullanımı
İnsanoğlunun ihlal ve hata yapma potansiyeli, sürücü koltuğunda çok yıkıcı bir duruma dönüşmektedir. Sürüş esnasında uykusuz ve yorgun olma hali, bir şeyler yemek içmek, sigara içmek, cep telefonu ile ilgilenmek, ekrandan bir şeyler izlemek, belirlenmiş hız limitinin üzerinde taşıtı kullanmak, uygun şeritte sürüş yapmamak, takip mesafesi kurallarına uymamak gibi birçok sürüş davranışı sürücünün bir trafik kazasına sebep olma potansiyelini arttırmaktadır. Günümüz araç üstü teknolojileri tüm bu davranışların tespitini yapabilmektedir. Bu tespitlerden hareketle sürücülerin davranışları analiz edilebilmekte ve güvenli davranışlara dönüşmesi için çalışmalar yapılmasına olanak sağlamaktadır.
Taşıtlara konumlandırılan kameralar ve sensörler, sürücülerin trafik kazasına sebebiyet verebilecek güvenli olmayan sürüş davranışlarını tespit etmeyi sağlamaktadır. Bu tespitlerden sonra sürücülerin bağlı bulundukları firmanın yetkililerinin bu davranışları güvenli davranışlara dönüştürmek ile ilgili çalışmalar yürütmeleri şarttır. Ülkemizden gerçek bir örnek vermek isterim. Bu davranışların tespit edilebilmesi, uzaktan izlenebilmesi ve şoför bazlı raporlara dönüştürülebilmesi amacı ile, taşıma faaliyetinde kullanılan ağır vasıtaların kabinlerine üç adet kamera yerleştirilmiştir. Kameralar uzaktan bilgisayar veya cep telefonu ile izlenebilir özelliktedir. Bu sayede kurulmuş olan Lojistik Yönetim Merkezi sayesinde, sürücülerin sürüş esnasında yaptığı ihlaller ile ilgili bilgiler izleme merkezinde bulunan kişilerin bilgisayarlarına bir program aracılığı ile ulaşmaktadır. Kabin içine konumlandırılan üç kameranın görevleri aşağıda tanımlanmıştır.
Birinci kamera: Kabin içinde sürücünün genel sürüş pozisyonunu takip etmek amaçlıdır. Sürücünün oturuş pozisyonu, kabin içinde genel tertip düzen takip edilebilmektedir.
İkinci kamera: Ön camdan sürüye doğru bakan, yapay zeka özellikli kameradır. Sürüş esnasında emniyet kemerinin takıldığı, sigara kullanımı, yemek yeme içme, iki el ile direksiyon tutulması, sürücünün sağa veya sola uzun süre bakması, cep telefonu vb. dikkat dağıtıcı ile ilgilenmesi, yorgunluk durumunu tespit etmektedir. Bu durumlar kamera ve kameradan aldığı bilgileri işleyen arayüz tarafından güvenlik ihlali olarak tanımlanmıştır. Bu ihlallerden herhangi biri oluştuğunda, kabin içinde bir sesli uyarı ile sürücüyü uyarmakta, eş zamanlı olarak uzaktan izleme yapan Lojistik Yönetim Merkezi yetkilisine bilgi ulaşmaktadır.
Üçüncü kamera: Aracın içinden dışarı doğru bakarak yolu gösteren kameradır. Bu kamera sayesinde, sürücünün şerit disiplinine uygun olarak taşıtını yolda konumlandırması, öndeki taşıtlarla arasında bırakması gereken takip mesafesine uyum (tehlikeli madde taşıyan taşıtlar için minimum 50 metre), trafik işaretlerine uygun sürüş yapılması, trafik lambalarına uyum, taşıt geçme (sollama) kurallarına uyum takip edilebilmektedir.
Kameralara entegre ve taşıtın bilgi sistemlerinden bilgi alabilen bir araç takip sistemi ile de taşıtın hızı takip edilebilmektedir. Coğrafi konum işaretleme sistemleri ile, karayollarının tehlikeli madde taşıyan taşıtlar için verdiği maksimum yasal hız limitleri sisteme tanımlanmıştır ve bu hız limitlerinin üzerindeki hızda yapılan sürüşlerde sürücü sesli ikaz sistemi ile uyarılmakta ve eş zamanlı olarak Lojistik Yönetim Merkezi yetkilisine ihlal olarak bildirilmektedir.
Başta şirket yönetimi olmak üzere tüm ilgili birimlerin; İş Sağlığı Güvenliği Birimi, Lojistik Yönetimi, Sürücüler, Lojistik Yönetim Merkezi, taşıma alt yüklenicileri ortak çalışması ile ülkemiz yollarında yaklaşık 100 Milyon kilometrelik taşımacılık faaliyetinde firma sürücülerinin kusurlu olduğu ölümlü, yaralanmalı ve büyük maddi kayıplı trafik kazası gerçekleşmemiştir.
İş hayatından kaynaklı trafik kazalarının önlenmesi sayesinde ülkemizde gerçekleşen trafik kazalarının % 40’nın önlenebilmesi mümkün görünmektedir. Bu sayede trafik kazalarının öncelikle firmalara dolayısı ile ülkeye olan olumsuz etkileri önlenebilecektir. Önerimiz, başta tehlikeli madde taşımacılığı, şehirlerarası yolcu taşımacılığı, personel servisleri, okul servisleri, lojistik firmaları olmak üzere, yük ve yolcu taşıyan tüm firmaların teknolojik sistemleri kurmaları, bu sistemlerin desteği ile lojistik yönetim sistemlerini kurmaları ve trafik kazalarını sistemli bir şekilde azaltmalarıdır. Hedef “Sıfır Ölümlü ve Yaralanmalı Trafik Kazası “olmalıdır.