Sayın Hakan Çınar Hocam LinkedIn üzerinden harika bir soru sormuş Emretmeden yönetmeyi başarana ne denir?
Hakan hocayı tanıyan herkes bilir bu alelacele öylesine sorulmuş bir soru değil, bu sorudan onlarca soru çıkartıp farkındalığı nereye getirecek merakla bekliyorum ben dilim döndüğünce sorusuna biraz cevap vermek isterim. Hakan hocam Naçizane ‘Yap’ ile ‘Yapabilir misin’ çizgisini ayırt edebiliyorsak bu sorunun doğru cevabını verebiliriz diyebilirim.
Aslında soruya cevap verebilmek için arkamıza yaslanıp soru ile bağlantılı diğer sorulara cevap bulmak gerekiyor düşüncesindeyim. Mesela bir işi yapmak için neden talimat bekleriz? İnsanoğlu elbette robot değildir ve insanlık var olduğu sürece bu ve benzer sorulara cevap aramaya devam edeceğiz gibi görünüyor.
Konuyu biraz daha açalım ben Davul ve Tokmak isimli bir yazı paylaşmıştım mesleğim üzerine olaylara bakıyorum bazen de daha geniş pencereden bakmak için arkama yaslanıp Hakan Hocam gibi değerleri takip edip kendimi güncelliyorum, yazının detayına linkten ulaşabilirsiniz. https://lojitv.com/davul-ve-tokmak/
Asıl benim merak ettiğim şirketler ne arıyor?
📌Lider
✔️Yönetici
👌İdareci
🎯Lider; Lider olunmaz doğulur ve yeri geldiğinde emreder, emretmeden zaten yapılacak iş bellidir ve her şartta Liderin A/B/C hatta Z planı vardır, en bariz farkı sahada en önde olur. Hata yapılınca Liderin, Başarı olunca ekibin başarısıdır diye sürekli lanse eder dış görünüşü sert içi babacandır. Lider asla bahanelerin ardına saklanmaz çıkar sonuna kadar savaşır işi çözer lakin yine de daha iyisi için bir sonraki sefere oluşabilecek sorunları o an planlar. Sonuç olarak Yönetici ile lideri ayırt etmek çok zor değildir bakmak ve görmek diyelim nereye baktığın değil neyi gördüğün önemlidir.
✔️Yönetici; Kendisine verilenleri diğer tarafa iletir ve gelişime açıktır, doğru lider ile buluştuğunda harika işler çıkartırlar. Yöneticiyi Ay gibi düşünün alır ve yansıtır kendisini geliştirmiş ise lider ile arasındaki o ince çizgiye kadar ulaşır bunun en bariz örneği biz olabilmeyi ve o kapının tokmağının nereden açıldığını biliyor olmasıdır.
👇İdareci; herkesi idare edip günü kurtardığını sanıp hayatını tüketir. Bazı patronların en sevdiği tiplerdir kargaşadan beslenip geçinip giderler. Genelde bu tiplere asalak diyebiliriz, Ben diye konuya başlar ağızlarından salyalar akarak konuşurlar ve hep emrederler bir işi tam layıkıyla yaptıkları söylenemediği gibi sürekli gelişime karşı çıkarlar.
İdarecilerin çok olduğu işletmelerde personeller mutsuz ve sürekli iş arayışındadırlar bu işletmeler asla kar etmez sadece günü kurtarırlar. Siz büyüdüğünüzü zannedersiniz oysa obezite olduğunuz gün gibi ortadadır.
Diyeceğim o ki bir işi yaptıramazsanız yaparsınız bunun başka bir tabiri yoktur asıl konu Türkiye’ de çalışanların % kaçı yaptığı işten ya da bulunduğu mevkiden ve ya aldığı maaştan memnundur?
Korku ile yönetimin diğer adı idareciliktir bu yüzden patronlar davul idarecilerde tokmak kendilerinde olsun isterler böyle yapınca her şey kontrollerinde zanneder kendilerini kandırırlar oysa güven ve kontrol bir birine mani değildir.
Her zaman dediğim üzere kendisini vaz geçilmez zannedenler lütfen en yakın mezarlığı ziyaret etsinler kim bilir o toprağın altında yatan zatların yarınlar için ne planları vardı…
Şirketler kişilere bağlı kalmamalıdırlar sistem tamda bunun için vardır ölçmeyeceğin şeyi yönetemeyeceğin gibi idareciden de Lider yapamazsın…
Son olarak Dünya birçok lidere ev sahipliği yapmıştır lakin son yüzyılda dünya üzerinde akıllarda kalan tek lider Mustafa Kemal Atatürk’ tür en çok sevdiğim sözü ile bitirmek istiyorum.
“Büyük ölülere matem gerekmez, fikirlerine bağlılık gerekir.”
Onu ve silah arkadaşlarını minnetle yâd ediyorum.
Tabi ki ondan önce Türk ulusu için Liderlik yapmış tüm ecdadımızı unutmadan.
Hakan Hocam cevabım biraz uzun oldu mektup tadında yazayım dedim, umarım sizi kırmamışımdır.