Bugün Şirketinizi Satmaya Kalksanız, Kim Ne Kadar Öderdi?
Son dönemde iş dünyasında kıpır kıpır bir hareket var. Şirket satın almaları arttı, herkes sahada. Kimisi yüksek ciroyla övünüyor, kimisi “biz bu işin eskisiyiz” diyor. Kimisi filolar büyütüyor, devasa depolar kuruyor, iş hacmiyle hava atıyor. Bir yanda yılların ustaları, öte yanda heyecanla sektöre yeni girenler… Herkes kendi çapında iş yapıyor, herkes büyümenin, pay kapmanın peşinde.
Tabi içselde kapıda kriz var bu krizden en az nasıl etkileniriz endişesi içten içe kafaların içinde yankılanıyor.
Ama işin en kritik sorusu şurada yatıyor. Bu koşuşturmada gerçekten değeri olan iş mi yapılıyor, yoksa sadece iş mi yapılıyor?
Acaba şirketimi satıp bu işten çekilsem mi dediğiniz olmuştur, Peki…
Bugün şirketinizi satmaya kalksanız, kim ne kadar öderdi?
Dahası…
Satacak bir şirketiniz var mı?
Çünkü iş dünyasında şirketler ikiye ayrılır.
Patronu gittiğinde işleyenler ve patronuyla birlikte kaybolanlar.
Ve işte asıl değer de burada başlar.
Düşündürücü Bir Gerçek
Çoğu iş insanı işini büyütmeye çalışırken aslında değer üretmeyi değil, sadece işi yürütmeyi başarıyor.
Yıllarını verdiği işinin gerçek değerini ise çoğu bilmiyor.
Sevgili Evren Dölek’in güzel bir sözü vardır:
“Ben tüccarım, doğru değeri bulduğumda her şeyi satarım.”
Ve işte mesele tam burada.
Değerini bilen satar, bilmeyen seyirci kalır.
Peki, Neye Göre Değer?
Bugün şirket değeri sadece ciroyla, depo metrekaresiyle, araç filosuyla ölçülmüyor.
Gerçek değer; müşteri sadakati, iş bağımlılığı, ekibin kriz refleksi, dijital altyapı, veri yönetimi ve sürdürülebilirlik gibi unsurlarla şekilleniyor.
Bir şirketin değeri, patronuyla mı yoksa sistemiyle mi ayakta kalabildiğinde ortaya çıkar.
İlginçtir ki bu sorulara dürüstçe cevap verebilen şirket sayısı yüzde 10’u geçmiyor.
Lojistik Patronlarına 7 Kritik Soru
- Ben olmasam bu iş aynı hızla döner mi?
- Piyasadan çekilsem, müşterim kimde kalır?
- Kriz anında ekip benden çözüm mü bekler, kendi çözüm üretir mi?
- Filomdan çok veri yönetimim güçlü mü?
- Depom metrekaresiyle mi, teknolojisiyle mi iş yapıyor?
- Gelirim sözleşmeli mi, anlık mı?
- Şirketim gerçekten sürdürülebilir mi, yoksa sürdürüyor gibi mi?
Bu soruların cevabı, şirketinizin gerçek piyasa değerini belirler.
Bir Gerçek Daha Şirket Satılmaz, Değer Satılır
Yatırımcı şirket almak istemez.
Değer almak ister.
Ve o değer;
Taşıma kapasitesiyle değil, süreç esnekliğiyle
Ciro büyüklüğüyle değil, kârlı iş modeliyle
Kâğıt üzerindeki planla değil, sahadaki uygulamayla ölçülür.
Bugün dijital altyapısı olmayan, veriyle karar almayan, yeşil dönüşüme adım atmayan hiçbir lojistik firması global pazarda ciddi değer görmez.
Hele ki iş patronun omzunda dönüyorsa… hiç yok sayılır.
Özetle…
Değerini Bilmezsen, Hikâyeni Yazamazsın
Şirketinizi satmak isteyip istemediğiniz önemli değil.
Önemli olan işinizin gerçekten bir değeri olup olmadığını bilmek.
Çünkü değerini bilmediğiniz hiçbir işi doğru yönetemez, büyütemez, geleceğe taşıyamazsınız.
Ve unutmayın:
Bir işi yapmak değil, devredebilir kılmak ustalıktır.
Bu yüzden işinize bir kez de bu gözle bakın.
Şimdi değilse, ne zaman?
Bu yazıyı okuduktan sonra, şirketinize kaç puan veriyorsunuz?
Bakalım kim kendine kaç veriyor, kimler gerçekleri görebiliyor?








